Son zamanların en süratli yükselen gözde sporlarından biri olan ‘pickleball’ı dinlemiş muydunuz? Yoksa dinlemekle kalmayıp çoktan sınadınız mı? Tenis, badminton ve masa tenisini kombinleyen; küreği anımsayan bir cins ufak raketle ve tenis topuna benzeyen delikli bir topla ortasında file bulunan bir sahada 2 ya da 4 şahısla oynanan pickleball, oldukça cümbüşlü bir spor dalı. Cümbüşlü olmasının yanı sıhhatin de güçlü bir sponsoru. Adının nereden geldiğininse garip bir öyküsü var. Türkçe’de turşu anlamına gelen pickle ve top anlamındaki ball sözcüklerinin sentezinden oluşan bu adın hakikatinde bildiğimiz turşu ile hiç ilgisi yok. Bir Hayli insanın “Pickleball topu turşuya mı benziyor?” suali, bu sporun ortaya çıkışını merak ettirmiş olacak ki öyküsü çokça paylaşılıyor: Amerika’da bir mahalle aktifliği olarak başlayan bu spor, Joel Pritchard adlı bir mahalle soğukkanlısının komşularıyla beyin kasırgası yaparken bulduğu bir adla anılıyor. Herkes değişik adlar önerirken Joel’un dostlarından biri sahada topu kovalayan bir köpek cinsi olan ‘pickles’ adını öneriyor ve pickles’ın topu olsun kararı alınarak, sporun ismi pickleball oluyor. Başka Bir Deyişle, bu sporun ismi turşudan değil köpekten geliyor.
Kolay kaideleri ve bilmesi kolay prosedürü ile yeni başlayan herkese kendini hoşlandırmayı başaran pickleball, tecrübe kazandıkça süratli tempolu ve rekabetçi bir spora da dönüşebiliyor. Başta Amerika olmak üzere son 2 senede popülaritesini süratle artıran bu spor dalı, her yaşa ve seviyeye de uygun. Pickleball, etkin kalmanın ve hareket ederken neşeli zaman geçirmenin harika bir yolu. Uzmanlara göre günde takribî 30 dakika egzersiz yapılması gerekirken pickleball için 15-20 dakika yeterli. Zira, aynı anda bir hayli adale grubunu harekete geçirirken lüzumunuz olan hareketliliği sağlayabiliyorsunuz. Özellikle kısa zaman aralıklarında daha fazla verim almak isteyenler ve banal egzersizlerden, spor salonunda zaman geçirmekten bunalanlar için harika bir günlük egzersiz. Birincisi, kaideler kolay ve kürek biçimindeki raketler büyük; dolayısıyla çok az pratikle topa doğru vurmayı bilebilirsiniz. Genellikle 1 saatten kısa bir müddette yeni başlayanların raket ve top kontrolünü sağlayabildikleri söyleniyor. Üstelik banal deriyiz kortlarının neredeyse yarısı kadar miniklikte bir sahada oynandığından dolayı servis dönüşleri de kısa süreli. Başka Bir Deyişle, çok uzun saatler tüketmeden karşılıklı pratik yapabilir, hem sahaya ısınabilir hem de doğru hücumları kolayca bilebilirsiniz.