NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı için geldiği Antalya’da değerlendirmede bulundu.
Son birkaç haftada Ukrayna ile Rusya arasındaki müzakerelerin ilerlediğine işaret eden Rutte, 10 Mayıs’ta Türkiye’nin de katılımıyla çevrim için düzenlenen Ukrayna gündemli Gönüllüler Koalisyonu toplantısına işaret etti.
Rutte, ABD Başkanı Donald Trump’ın taraflar arasındaki “çözümsüzlük” halini ortadan kaldırdığını dile getirerek, “Adım adım Ukrayna’yı kalıcı barışın olduğu bir yere getirmeliyiz.” diye konuştu.
İstanbul Barış Müzakereleri’ne ilişkin “Önümüzdeki 24-48 saat içinde ne olacağına karar vermek benim için zor, tüm ana aktörlerle yakın temastayım” ifadesini kullanan Rutte, müzakerelerdeki başat aktörlerin hepsiyle yakın temasta olduğunu aktardı.
Rutte, gelecek 10-15 günün, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy liderliğinde, Ukrayna meselesini daha iyi bir konuma taşımak için önemli fırsatlar barındırdığını söyleyerek, ABD hükümeti ile Türkiye’nin müzakerelerdeki rolüne dikkati çekti.
Uzun yıllardır dostu olduğunu belirttiği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile dünkü görüşmesinin harika geçtiğini söyleyen Rutte, “Türkiye, birçok cephede NATO içinde devasa bir rol oynuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO içinde inanılmaz bir lider ve meslektaşları tarafından gerçekten saygı duyulan bir isim.” ifadelerini kullandı.
Rutte, Erdoğan ile savunma harcamaları, savunma sanayi ve Ukrayna gibi birçok meseleyi istişare ettiklerini paylaşarak, görüşmenin oldukça iyi geçtiğini belirtti.
Avrupa içerisinde iş birliği
NATO içerisinde Avrupa Birliği (AB) üyesi olmayıp da Avrupa’da olan Türkiye, İngiltere ve Norveç gibi ülkelerin bulunduğuna işaret eden Rutte, “AB’yi Türkiye, Norveç, İngiltere ve bizimle mümkün olduğunca yakın çalışmaya teşvik ediyorum. Böylece girişimler olduğunda, mümkünse bunların yalnızca AB içinde değil, Avrupa içinde de yaygınlaştırılmasını sağlayalım.” diye konuştu.
Rutte, AB ülkelerinin AB dışındaki Avrupalı ülkelerle savunma sanayi üretimi konusunda girişimlere açık olmasının herkes için daha faydalı olacağını kaydetti.
AB ile Türkiye arasındaki yakın istişarelerin sürdüğünü, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’ın görevi başındaki ilk ziyaretlerinden birini Türkiye’ye yaptığını ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yakın ilişkileri olduğunu söyleyen Rutte, bu konuda gayet iyimser olduğunu vurguladı.
Rutte, “Türk savunma sanayi tüm İttifak için çok önemli. (Texas’ta mühimmat üreten fabrikalar) Türkiye’deki şirketlerle yakın işbirliği olmadan bunu yapamazlardı” ifadesini kullanarak, bunun Türkiye’deki irili ufaklı binlerce savunma şirketi arasında sadece bir örnek olduğunu dile getirdi.
Türkiye’deki savunma sanayinin oldukça gelişmiş olduğuna dikkati çeken Rutte, “Bunu İttifak genelinde geliştirmemiz gerekiyor, çünkü Rusların hızla yeniden yapılandığını biliyoruz. Artık İttifak’ın bir yılda ürettiği mühimmatı, üç ayda üretiyorlar. İttifak’ın tamamı, ekonomik güç bakımından Rusya’dan 25 kat daha büyüktür.” dedi.
Rutte, Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in katıldığı bir basın konferansında Türkiye’ye Eurofighter satışı için yapıcı konuşmalar yapmasına ilişkin soruyu yanıtlayarak, “Bir müttefikten diğerine silah satışında müttefikleri, kısıtlama getirmemeye teşvik ediyorum. İttifak içinde bu olmamalı.” ifadesini kullandı.
Başbakan Merz’i çok dikkatli şekilde dinlediğini paylaşan Rutte, Alman tarafının yaklaşımını geçmişe göre daha pozitif bulduğunu söyledi.
Terör örgütü PKK’nın kendini feshetmesi
Terör örgütü PKK’nın fesih ve silah bırakma kararına ilişkin soruyu yanıtlayan Rutte, “Bu çok ama çok önemli bir gelişme. Türkiye, NATO içinde terör saldırılarından en çok etkilenen müttefiklerden biri, bunu unutmayalım.” diye konuştu.
Rutte, terörizmle mücadelenin NATO’nun ana görevlerinden biri olduğunun altını çizerek, “(NATO’nun ana görevleri) Bizi Ruslardan korumak için. Çin’de olup biteni, Çin ordusunun inşasını kabul etmeliyiz. Ama bir de terör tehdidi var.” dedi.
Örgütün kendini feshetmesinin Türkiye ve İttifak için çok önemli olduğunu vurgulayan Rutte, “Benim izlenimim, Türk yetkililerin bu gelişmeyi İttifak’ın bu kısmının daha da güvenli olduğundan emin olmak için kullandıkları yönünde. İttifak, terörizm konusunda elinden gelen her türlü yardımı yapmaya hazırdır.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin savunma sanayisi altyapısı alanındaki gelişmelerin NATO’nun imkan ve kabiliyetleri için çok önemli olduğunu vurgulayan Rutte, ekonomik güç bakımından İttifak’ın 25’te biri düzeyindeki Rusya’nın, NATO’nun bir yılda ürettiği mühimmatı üç ayda üretebildiğine dikkati çekti.
Mark Rutte, Türkiye’nin savunma sanayisine ihtiyaç duyduklarını belirterek gelecekte Türk savunma sanayisinin üretiminin daha da artmasını umduklarını, bunun, Türk ekonomisi ve NATO’nun savunması için iyi olduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin yanı sıra Almanya’da Rheinmetall, İtalya’da Leonardo ve ABD’de Lockheed Martin gibi tüm büyük savunma sanayisi şirketlerinin üretimini artırmasına ihtiyaç duyduklarını belirten NATO Genel Sekreteri Rutte, Türkiye’nin bu konuda diğer NATO üyelerine örnek teşkil ettiğinin altını çizdi.
NATO’nun, üye ülkelere savunma harcamalarını artırma çağrısına ve üyelerin buna verdiği karşılıklara ilişkin Rutte, artışa dair bilgi veremeyeceğini ancak NATO içerisinde görüşmelerin devam ettiğini söyledi.
Mark Rutte, üye ülkeleri savunma alanındaki harcamalarını artırmaları konusunda teşvik ettiğini vurgulayarak “Rus tehdidi, uzun vadede devam ediyor. Çin’in ordusunu muazzam bir hızda geliştirdiğini ve bunun NATO topraklarının savunması üzerindeki potansiyel bir etkisini biliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Rutte, “Demir yollarımızın, güzel arabalarımızın geçtiği kara yolları sistemlerimizin gerektiği takdirde ‘güzel tanklarımızı’ da taşıyabileceğinden emin olmamız gerekiyor.” dedi.
“NATO Zirvesi büyük bir başarı olacak”
NATO Genel Sekreteri Rutte, uzay çalışmaları ve gelecekte üye ülkeleri destekleme konusunda gereken bütçeye sahip olmaları gerektiğini vurgulayarak şu değerlendirmede bulundu:
“NATO’da şu andaki izlenimim, tüm müttefiklerin durumu kabul ettiği. Gelecek birkaç haftada detaylar konusunda görüşeceğiz ancak Lahey’deki NATO Zirvesi’nin bir sıçrama ve büyük bir başarı olacağına, NATO’nun, dünyadaki kolektif gücünü ve kendini savunmaya hazır olduğunu Türkiye ve Cumhurbaşkanının (Recep Tayyip Erdoğan) desteğiyle göstereceğine eminim.”
Rutte, savunma harcamalarının artırılması konusunda iyimser olduğunu ancak herhangi bir artış oranını şu anda onaylayamayacağını yineledi.
“Avrupa ülkelerinin vatandaşlarına 72 saatlik acil durumlar için hazırlık yaptırmasına yönelik korku salma girişimi” iddialarına dair Rutte, bu konuya ilişkin tartışmaların aslında artık farklı bir dönemde yaşandığını gösterdiğini ifade etti.
Berlin Duvarı’nın yıkılması ve barış getirmesinden sonra birçok ülkenin savunma harcamalarını düşürerek farklı bir dünyaya doğru ilerlediğini düşündüğünü aktaran Mark Rutte, “Ancak bu doğru değil. Tekrar Rusya tehdidi var, uzun vadede. Dediğim gibi Çin, (ordusunu) geliştiriyor. Terör tehdidi var. Toplumlar, vatandaşlar olarak da herhangi bir durum olması halinde birkaç gün süresince kendilerine bakabilecek farkındalıkta olunması gerekiyor.” diye konuştu.
Rutte, bu tür tartışmaların birçok ülkede yaşandığına işaret ederek “Bunun ‘savaş çığırtkanlığı’ olduğunu düşünmüyorum. Aksine, bu var olduğu açık olan ve kolektif olarak engellemeye çalıştığımız bir tehdide yönelik gerçekçi olmak. Ruslar, bize saldırdıkları takdirde tepkimizin yıkıcı olacağını biliyor. Yine de farklı bir dönemde yaşadığımızın farkında olmanın iyi bir şey olduğunu düşünüyorum.” değerlendirmesini yaptı.
NATO’nun Avrupa güvenlik mimarisinin geleceğine yönelik öngörüsüne ve genişleme politikasına ilişkin de Rutte, Ukrayna ve diğer ülkelerin NATO üyesi olma niyetlerini dile getirme haklarının bulunduğunu belirterek bu niyetin dile getirilmesinin ardından 32 üye ülkenin bunu değerlendireceğini söyledi.
“Ukrayna’ya ya da bir başkasına NATO üyeliği sözü vermedik”
NATO Genel Sekreteri Rutte, Washington’da düzenlenen NATO Zirvesi’nde de “Ukrayna’nın NATO’ya girmesinin geri dönüşü olmayan bir yol olduğunu” yinelediklerini aktararak “Asla Ukrayna’ya ya da bir başkasına bir barış anlaşmasının parçası olarak masada NATO üyeliği sözü vermedik. Olabilirdi ancak böyle bir söz verilmedi.” dedi.
Ukrayna’nın mümkün olduğunca hızlı bir şekilde kalıcı bir barışa ulaşmasını sağlamak ile NATO üyeliği isteğinin birbirinden gerçekten ayrılması gerektiğini vurgulayan Rutte, Avrupa coğrafyasındaki diğer ülkelerinin NATO üyesi olma isteğini dile getirmesi halinde bu kararın da Türkiye ve diğer 31 üyenin kararına bağlı olacağını ifade etti.