Sirkadiyen ritmin çalışma mekanizmasını etkileyen pek çok değişik biyolojik ve etrafsal etmen bulunuyor. Bu etkenlerin en ehemmiyetlileri vücudumuzdaki hücrelerin yapısı, hormonlarımız, beden sıcaklığımız ve günlük yaşam alışkanlıklarımız.
1. Gün ışığı
Sirkadiyen ritmin tabiatın karanlık-aydınlık döngüsüyle senkronize olmuş bir biyolojik ritim olduğunu düşünürsek, ne kadar gün ışığına maruz kaldığınız, günün aydınlık olan saatlerinde bedeninizde salınan hormonlara ve karanlık saatlerde vücudunuzun fizyolojik gidişatına ne kadar uygun bir yaşam tarzı sürdürdüğünüz sirkadiyen ritminizin nasıl çalıştığıyla doğrudan ilişkili. Yalnızca insanların değil, tabiattaki tam canlı organizmaların sirkadiyen ritmini oluşturan şey reelinde gün ışığının varlığına ve yokluğuna verdikleri fizyobiyolojik tepkilerin tamı.
2. Hücrelerin yapısı
Beynimizdeki hücrelerin her biri ışığa ve karanlığa tepki verecek biçimde programlanmıştır. Gözlerimiz aracılığıyla fark edebildiğimiz, duyumsayabildiğimiz etrafsal metamorfozlar, beyindeki değişik hücrelere geçime ya da açıkgöz olma halini gözetmemiz ya da değiştirmemiz gerektiğine dair sinyaller yollar. Beynin değişik kısımlarına duyularımız aracılığıyla iletilen bu sinyaller daha sonra vücudumuzun değişik kısımlarından mesul bölgelere iletilerek vücuttaki tüm sistemlerin çalışmasına tesir eder ve sistemlerdeki metamorfozlar daha bitkin, daha dinamik, daha rahat ya da daha gergin tepkiler gösterecek biçimde, hormonlar takviyesiyle kendi kendini regüle eder.
3. Hormonlar
Melatonin ve kortizol gibi hormonların salgılanması sirkadiyen ritme uygun biçimde tertip edilir. Vücudun uyku moduna geçmesini sağlayan melatonin hormonu, gece saatlerinde yoğun olarak salgılanırken, gündüz saatlerinde melatonin hormonunun salgılanması eksilir. Eş biçimde daha açıkgöz ve tetikte olmamızı sağlayan kortizol hormonu sabah saatlerinde daha fazla üretilirken, akşam saatlerinde bu hormonun salgılanması durur.
4. Öbür etmenler
Beden sıcaklığı da sirkadiyen ritmin ehemmiyetli tanımlayıcılarından biri. Beden ısısı, uyku sırasında en düşük sıcaklıklardayken, vücudun faal olduğu gündüz saatlerinde görece azami sıcaklığa ulaşır. Eş ve iletişimli biçimde, metabolizmamızın çalışma sürati de sirkadiyen ritmimize göre gün içinde değişiklikler gösterir. Bu sebeple çalışma saatleri, fiziksel etkinlik vaziyeti, beslenme stili, uyku niteliği gibi pek çok günlük etkinlik ve yaşam stili seçimlerimiz sirkadiyen ritmimizi etkileyen ehemmiyetli etmenler. Sirkadiyen ritim, metabolizma süratiyle, dolayısıyla bireyin yaşıyla doğrudan iletişimli olduğu için, bebekler, gençler ve erişkinler birbirinden değişik sirkadiyen ritim özellikleri gösterebilirler. Bu sebeple reelinde sirkadiyen ritme uygun bir yaşam stili muhtemel olsa da, gün ışığına maruz kalınan zaman, beslenme alışkanlıkları, uyku programı, vücudun fizyolojik gelişimi gibi pek çok etmen, sirkadiyen ritmimizde değişikleşmelere sebebiyet verebiliyor.