Toksik pozitiflik gerçekten güç tecrübelerle karşılaşan ve zorlayıcı duygular tecrübeleyen insanlara hasar verebilecek bir yaklaşımdır. Gerçekten beşeri olan duyguları paylaşabilmek ve tecrübelediğimiz duygular negatif de olsa, şartsız destek görmek yerine; negatif bir bakış açısına sahip olduğumuz iddiasıyla yargılanmamız, duygularımızın yalanlandığını, görmezden gelindiğini ya da tamamen geçersiz olduğunu sezerek kendimizle çatışmamıza neden olabilir. Toksik pozitiflik bizi kendimiz olmaktan alıkoyabilir, etrafımızdaki ötekiler insanlardan uzaklaştırabilir ve asıllıkla bağımızı koparabilir.
1. Olumsuz duyguların bastırılmasına ve işlenememesine neden olur
Olumsuz duyguları bastırmanın ve sadece pozitif olanlara alan açmanın yalnızca beden sıhhatimiz değil, ruh sıhhatimiz üzerinde de pek çok olumsuz tesiri bulunuyor. Olumsuz duygulardan sakınmanın, başka bir deyişle negatif duyguları bastırmanın ve görmezden gelmeye çalışmanın tesirlerini araştırmayı hedefleyen, 60 katılımcının yer aldığı deneysel bir çalışmada katılımcılar iki gruba dağılıyor. Her iki gruptaki katılımcılardan da oldukça ayrıntılı operasyon görüntülerinin olduğu bir video izlemeleri, birinci gruptaki katılımcıların videoyu izledikleri süreç süresince tecrübeledikleri tüm duyguları diledikleri biçimde ifade etmeleri küfür, beden dili, jestler ve mimikler vb, ikinci gruptaki katılımcılardansa ne sezerlerse sezsinler bunu asla dışarıya yansıtmamaları, başka bir deyişle duygularını bastırmaları isteniyor.
Araştırmanın neticesinde ikinci gruptaki katılımcıların, duygularını olduğu gibi ifade eden gruba göre kalp atışlarının süratlendiği, sempatik asap sistemi uyarımlarının çok daha yüksek olduğu ve öğrenişsel işlevlerinin görece makûslaştığı gözlemleniyor.
2. Utanma duygusunu tetikler
Acı sürüklediğimiz ve zorluklarla çaba ettiğimiz zamanlarda sezdiğimiz tüm duyguların banal olduğunu, ancak modumuz ve enerjimiz düşük olsa da, dünyaya olumsuz bir perspektiften bakıyor olsak da hoşlandığımız ve güvendiğimiz yakınlarımızın bizi şartsızca beğeneceğini öğrenmeye lüzumumuz var. Ancak toksik pozitif bir bakış açısı, insanlara sezdikleri olumsuz duyguların ‘kabul edilemez’ olduğunu, çevreye gülücükler saçmadıkça ve mutlu sezmek için çabalamadıkça tecrübelenen hiçbir duygunun onlar için bir anlam taşımadığı iletisini verir.
3. Noksanlık hissine neden olur
Pozitif düşünemediğiniz, iyi sezemediğiniz ve gülüp geçemediğiniz zamanlarda aklınızda sürekli olarak ‘mutlu olmayı seçmemek benim kabahatim’, ‘iyi sezmeyi beceremiyorum’ gibi bir baskı sezebilirsiniz. Zorlayıcı duygularınızla başa çıkmak zorunda olduğunuza ve daha pozitif olmanız gerektiğine dair saptırılmış inançlarınız, kendinizi eksik ve kabahatli sezmenize neden olabilir.
4. Beşeri duyguları bedelsizleştirir
Toksik pozitiflik reelinde çoğu insan için bir korunma mekanizması olarak işlev görür. Bize rahatsız sezdiren, konfor alanımızın dışına çıkaran, çaba etmemizi gerektiren tüm vaziyetlerden kaçmanın en iyi yolu onları görmezden gelmek ve dikkatimizi ‘pozitif’ olan şeylere odaklayarak iyi sezmeye çalışmaktır. Bazen bu toksik fikirleri o kadar manevileştiririz ki, yalnızca başkalarının değil kendi duygularımızı dahi küçümsemeye, inkar etmeye ve yalanlamaya çalışabiliriz.
5. Gelişimi ve ilerlemeyi maniler
Pozitif bir bakış açısıyla gidişatlara pozitif tarafından bakarak acı verici duygulardan sakınmaya çalışmak kısa vadede bize katkı sağlasa da, uzun vadede o duygularla çalışmamızı, duygunun kaynağı olan tavırlarımızı gözden geçirmemizi ve kendimizle alakalı iç görü geliştirmemizi maniler ve zorlu duygularla baş etme kabiliyetimizi köreltir.