Literatürde psikolojik dayanıklılık, sağlamlık, yılmazlık gibi değişik adlarla yer alan resilience kavramı, stresli ve zorlayıcı zamanlardan geçerken zekâsal sıhhati gözetmek için en ehemmiyetli yaşam kabiliyetlerinden biri. En öz tanımıyla güçlükler karşısında yılmadan devam edebilmek ve süratlice derlenebilmek anlamına gelen psikolojik dayanıklılık, hem fertsel hem cemiyetsel hem de evrensel kasvetler tecrübelediğimiz süreçlerde hepimizin geliştirmesi gereken, her yaştan insanın kazanmasının ehemmiyetli olduğu bir karakteristik özellik.
Son zamanlarda yaşadığımız bir dizi negatif vaka, maruz kaldığımız endişe ve yükselen stres seviyesi çoğumuzun yaşama dair umutlarının sönmesine neden olmuş olsa da hakimiyeti ele almak ve çabaya devam etmek her zamankinden çok daha ehemmiyetli. Psikolojik dayanıklılığımızı artırarak güç günleri daha kolay sıçramanın yanı gizeme üretkenliğimizi ve yaratıcılığımızı da destekleyebilir, geleceğe karşı daha reelci ve daha az fobi kapsayan bir bakış açısına sahip olabilir, zorlayıcı duyguları idaremeyi bilebilir, tepkilerimizi hakimiyet edebilir, özgüvenimizi artırabilir ve kasvet yaşadığımız zamanlarda hemen olmasa dahi sonunda bir çözüm bulacağımızdan emin olabiliriz. Yaşamın ufalamaz parçalarından olan yeis, kasvet, acı ya da negatiflikleri yok faktörün, tamamen ortadan kaldırmanın bir yolu olmasa da dalgalı suları bir nebze olsun dindirmenin; metamorfozlarla, kayıplarla, iyi sezdirmeyen duygularla psikolojik dayanıklılığı artırarak başa çıkmanın muhtelif yolları var. İşte bu mevzuda hepimize yol gösterecek ve ışık yakalayacak yollar:
- Kabullenin
Hepimiz stresli vakalara değişik biçimlerde tepki verirken, çoğumuz olan bitenin hakikatliğini kabul etmeyi yalanlayarak kendimizi gözetmeye çalışırız. İnkar, ilk anlarda travmatik bir hadisenin şokuyla başa çıkma mevzusunda takviyeci oluyor görünebilir ancak daha sonra iyileşme sürecini yaralar. Bu sebeple negatif gidişatları ve yarattığı duyguları kabul etmek gerekir, ancak bu biçimde sağlamlığımızı artırabiliriz.
Başkalaşıma dayanmayın: Olan bir gidişatı, yaşanan bir kasveti kabul etmekte zorlanıyorsanız geçmişi anımsamak başkalaşımı kucaklamanıza takviyeci olabilir. Bir düşünün daha evvel de bilinmezliklerle, beklemediğiniz, istemediğiniz vaziyetlerle karşılaştınız ama başa çıkmayı muvaffak oldunuz. Benzerini yine yapabilirsiniz. Geçmişinizi anımsamak, mevcut negatif gidişatın yine üstesinden gelebileceğiniz mevzusunda kendinize güven dinlemenize takviyeci olabilir.
Hakimiyet edebileceklerinize odaklanın: Metamorfoz, yaşamın kaçınılmaz bir parçasıdır ve çoğu metamorfoz hakimiyetimiz dışına reelleşir. Bu sebeple hakimiyet edemediklerimize odaklanmak sadece bizi hırpalar, enerjimizi harcar. Öte yandan, gidişatı kabul etmek bakış açımızı sadece hakimiyetimizde olan şeylere, kendi tepkilerimize manipülasyona takviyeci olur.
Duygularınızı bastırmayın: Güç zamanları atlatmanın en iyi yolunun, acı verici duyguları görmezden gelmek, bastırmak olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Ancak, duygularımızın yüzeye çıkmasına izin vermezsek maruz kaldığımız evham ve stresi artırırız. Dayanıklığımızı artırmak için kendimize duygularımızı sezmeye izin vermeli ve onlarla yüzleşerek başa çıkmalıyız. Unutmayın, hiçbir duygu bakiye dek sürmez. En güç duyguların dahi bir son kullanma tarihi vardır.
- Başkalarıyla bağlantı kurun
Güç zamanlardan geçerken dostlarınız ve ailenizle iletişim kurmak stresi gevşetmeye, ruh halinizi yükseltmeye takviyeci olur. Hepimiz birtakım meselelerle yüzleşirken başkalarından efor almaya lüzum dinleriz. Dinlenmek, anlaşılmak, suçlanmadan bağlantı kurmak isteriz. Bazen bir söz, bir tebessümme tasalarımızdan uzaklaşmanıza takviyeci olarak daha güçlü durmamızı sağlayabilir.
İlişkilerinizi önceliklendirin: Bir Hayli araştırma, sağlıklı ilişkilerinin bütüncül iyi oluşumuzu desteklediğine vurgu yaparken eforumuzu artıracak, güç zamanlarda destek olacak beğendiklerimize sığınmak ehemmiyetli bir rol üstlenir. Koşullar ne kadar sizi zorlasa da ilişkilerinize umursamayı, size iyi sezdiren hoşlandıklarınızla ister surat surata ister çevrimiçi civarlarda toplanmayı unutmayın. Yalnız olmadığınızı öğrenmek, yaşamla çabanızı kolaylaştıracaktır.
Kendinizi geri sürüklemeyin: Yaşamımızda güçlüklerle karşılaştığımızda bir haylimiz kabuğumuza çekilme meylinde olabiliriz. Ya da beğendiklerimize yük olacağımızı düşünebiliriz. Oysa ki doğru olan içimize kapanmak değil, kendimizi hoşlandıklarımızla çevrelemektir. Güç zamanlarda kendinizi zihninizin içine tutsak etmek yerine güven ve sevgi civarını sezebildiğiniz yerlere götürün.
Toksik insanlardan uzak durun: Hem güç zamanlardan geçerken hem de yaşamın banal akışında ilerlerken hoşlandıklarımızla yakın olmak kadar bize iyi gelmeyen, toksik insanlardan uzak durmak da oldukça ehemmiyetli. Sizi daha fazla strese sokan, eforunuzu yaralayan, kendinizi makûs sezmenize neden olan insanlardan uzak durmaya özen gösterin.
Sosyal ağınızı genişletin: Mevcut ilişkilerimiz, güç zamanları atlatmamızda bize destek olsa da her zaman kendimizi dış dünyaya açmamız ve yeni dostluklara da alan yaratmamız destek ağımızı kuvvetlendirerek psikolojik dayanıklılığımızı artırmanın neşeli yollarından biridir. Konfor alanınızdan çıkın ve yeni insanlarla tanışmaya bir şans tanıyın.
- Kendinize iyi bakın
Güç zamanlar yaşamak zekâsal olduğu kadar fiziksel olarak da yorucu olabilir. Ve özellikle yüksek stres altındayken o bitkinliği bir hayli sağlık meseleyi takip edebilir, zira stres başta bağışıklık sistemi olmak üzere sindirim sistemine de hasar verebilir. Bu sebeple dayanıklılığımızı artırmak için bütüncül sıhhatimizi destekleyecek şahsi bakım pratiklerine özen göstermek ehemmiyetlidir.
Programlı egzersiz yapın: Stresle uğraşırken, muhtemelen onu bedeninizin bir yerinde taşırsınız; belki adaleleriniz gergin olur, belki başınızda bir ağrı sıkışır kalır ya da midenizde bir rahatsızlık belirir. Programlı egzersiz yapmak, ruh halinizi iyileştirmek için sadece beyindeki güçlü endorfinleri hür vazgeçmekle kalmaz, aynı zamanda bedendeki gerilimi gevşetmeye ve stresin fiziksel semptomlarıyla başa çıkmaya da takviyeci olur.
İyi yatın: Güç zamanlardan geçerken zihnimizdeki negatif düşünceler ve stres uykularımızı kaçırabilir. Ancak, yeterli yatmamak muhtelif fiziksel ve zekâsal sağlık meselelerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu sebeple vücudunuzu ve zihninizi hafifleterek yeterli uyku yatmaya özen göstermeniz gerekir. Hafifletici tütsüler, oda kokuları, mum veya uyku spreyleri uykuya dalmanızı kolaylaştırabilir.
Zekâ-beden bağını kurun: Zekâ ve vücudun birbirinden ayrı olmadığı; ikisinin bir tam olduğu bir hayli araştırma ile ispatlandı. Bu sebeple ikisi arasında sağlıklı bir bağ kurmak çok ehemmiyetli. Meditasyon, yoga, Tai Chi gibi hem vücudu hem zihni gevşeten egzersizlerle güç zamanları atlatırken dayanıklılığınızı artırabilir, duygusal ve fiziksel esenliğinizi destekleyebilirsiniz.
Sağlıklı beslenin: Psikolojik dayanıklılığı şıp artıran büyülü bir besin yoktur. Ancak, sağlıklı ve programlı beslenme hem beden hem de zekâ sıhhatini iyileştirmeye katkı sağladığından özellikle güç zamanların içinden geçerken daha güçlü kalmamıza takviyeci olur. Zengin yağ kaynaklarını ve protein açısından zengin yiyecekleri öğünlerinize ilave etmeyi unutmayın.
- Anlam ve emel arayışınızı sürdürün
Güç duygularla, makûs vaziyetlerle gayret etmeye çalışırken çoğumuz yaşamda anlam ve emel arayışımıza kaybettiğimizi sezeriz ve bu, işlerin daha da içinden çıkılmaz bir hal almasına neden olabilir. Oysa ki azıcık bakış açısı farklılığı ve mücadele ile yaşamdaki kimliğimize gözetebilir, emel ve anlam arayışımızı sürdürebiliriz. Herkesin emel ve anlamı tecrübeleme yolları değişiktir ancak, iki yol hepimize yol gösterebilir:
Başkalarına dayanak edin: Zorlayıcı bir süreçten geçerken kendimizi eforsuz veya naçar sezmemiz yaygın bir vaziyet olsa da bunun üstesinden gelmenin, hakimiyet duygusunu yine kazanmanın ve yeni emeller edinmenin bir yolu başkalarına dayanak etmektir. Gönüllü olun, bağışta bulunun, gereksinimi olanlara destek verin, göreceksiniz ki hem kendinize güveniniz çoğalacak hem daha güçlü sezecek hem de başkalarının suratında kocaman bir tebessümmeye neden olmanın sevincini yaşayabilirsiniz.
İlgi alanlarınızın peşinden gidin: Çalkantılı zamanlarda, ruhunuzu besleyen ilgi alanlarınızı bir kenara vazgeçmemek çok ehemmiyetlidir. Çoğumuz için, bizi fert olarak belirleyen ve yaşamımıza anlam katan şeyler ilgi dinlediğimiz, beğendiğimiz, bize iyi gelen, yapmaktan sevinç aldığımız hobilerimizdir. Müzik, sanat, spor, kısacası zevk aldığımız her şey güç zamanlarda dayanıklılığımızı artırmaya takviyeci olabilir.
- Motivasyonunuzu gözetin
Güçlüklerle başa çıkmanın ve güç zamanları atlatmanın en kritik parçaları arasında sabır, sebat ve tahammül yer alır. Hiçbir duygu, hiçbir kasvet bakiye dek sürmez; ancak acele de bitmez. Karanlık zamanların içinden geçerken motive kalmanın yollarını bulmak, yolun sonundaki ışığı daha görünür kılabilir.
Meseleleri dağılın: Bir mesele bir defada halledilemeyecek kadar büyükse, onu daha ufak, daha idarenebilir parçalara ayrılmak tesirli bir usuldür. Böylece güç zamanları daha kolay bir biçimde atlatmak ve ufak adımlarla da olsa üstesinden gelmek kolaylaşabilir. Her bir adımı bitirdiğinizde, başka bir deyişle her bir ufak sualin çözümünü bulduğunuzda motivasyonunuzu iyileştirerek dayanıklılığınızı artırabilirsiniz.
Galibiyetlerinizi kutlayın: Yaşamın kasırgalı denizlerini dolaşırken motive ve pozitif kalmak için ufak zaferlerin de değerini öğrenmek gerekir. Muvaffak Olmak istediğiniz o büyük şeye henüz erişememiş olsanız da ona giden yoldaki en ufak galibiyetlerinizin dahi kutlanmaya değer olduğunu unutmayın. Böylece hem motivasyonunuzu her zaman taze yakalayabilir hem de sağlamlığınızı artırabilirsiniz.
Umudunuzu kaybetmeyin: Zorlayıcı zamanlarda umutlu kalmak güçtür; ancak umut bütün de bu gibi zamanlarda zorunludur. Makûs zamanların geçeceğine dair inancınızı kuvvetlendirerek daha sağlam adımlarla ilerleyebilirsiniz.
Şükredin: Şükredebileceğiniz nedenleri, yaşamdaki hoşlandıklarınızı, geleceğin parlak hayalini, size iyi sezdiren, bakış açınızı pozitife çevirecek her şeyi düşünün ve sahip olduklarınız için ne kadar kısmetli olduğunuzu kendinize anımsatın.
Kendinize karşı nazik olun: Koşullar ne olursa olsun insanın kendine iyi bakması, öz sevgi ve öz şefkat pratiklerinden yararlanması, başkalaşıma dayanmayarak kendini akışta vazgeçmeye gayret etmesi yaşamın tüm güçlüklerine göğüs germek için ehemmiyetli.
Son olarak, herkesin başkalaşıma, keşmekeşe, zorlayıcı anlara, zahmetli zamanlara, kısacası yaşamın bazen dalgalı bazense uysal davranışına geçim sağlama stili değişiktir. Hepimiz, değişik tecrübelerden, değişik inançlardan besleniyoruz ve apayrı şahsiyet özelliklerine sahibiz. Dolayısıyla bizi güçlü yakalayan, dayanıklılığımızı artıran etkenler de oldukça muhtelif.