Türkçe’ye Sabah Sayfaları olarak çevrilen Morning Pages, sabahları uyanır uyanmaz bir şeyler yazmak anlamına geliyor. 1992 senesinde, Julia Cameron’un yazdığı The Artist’s Way Sanatçının Yolu isimli kitapta geçen bu kavram, aslında sanatçıların üretme güçlüğü yaşadıklarında o içine girdikleri çıkmaz döngüden kendilerini kurtarmaları için ortaya atılıyor. Sanatçıların yaratıcılıklarının köreldiklerini hissettiklerinde müracaat etebilecekleri bir yol olarak Julia Cameron tarafından aktarılan Morning Pages, her ne kadar çıkış noktası sanatçılar olsa da yazar, şair, ressam veya bestekar olmayan, sanat ile doğrudan uğraşmayan insanlar için de bir hayli fayda sağlıyor. Neden mi? Zira hepimiz bir şeyler üretiyoruz. Yazıyoruz, çiziyoruz, konuşuyoruz, okuyoruz, anlatıyoruz… Büyümeye, üretmeye devam ediyoruz. Peki, nasıl yaşamımıza katabiliriz bu Sabah Sayfaları’nı ve bize nasıl tesir eder, gelin beraber konuşalım.
Sabah Sayfaları nasıl yazılır?
Sabah Sayfaları çalışmasını uygulamak için ilk evvel dikkat etkeniz gereken, sabah başka hiçbir iş ile uğraşmadan evvel oturup yazmaya başlamak; ismi üzerinde “Sabah” Sayfaları. İsterseniz natürel ki çayınızı, kahvenizi yanınıza alabilirsiniz ama maillerinizi hakimiyet edip, telefonda azıcık zaman geçirip, birkaç konut işini de halledip öyle başlarım diye düşünmeyin.
Zekanız henüz daha duruyken ve değişik işlerle meşgul olmaya başlamamışken sadece bir şeyler yazmaya odaklanın.
Şayet sabah rutininizde yazmaya zaman ayıramayacağınızı düşünüyorsanız ya azıcık daha erken kalkın ya da bayağıda sabah yaptığınız ama günün daha geç saatlerine kaydırsanız bir sorun olmayacak işlerin yerine yazmayı yerleştirin. Yazmayı, öğlene ya da akşama ertelemeyin.
“Ne yazacağım?” diye kara kara düşünerek kendinizi strese sokmayın. İstediğiniz, hayal ettiğiniz, kaygılandığınız, usunuza gelen, içinizde kalan, canınızın arzu ettiği ne varsa Sabah Sayfaları’na yazabilirsiniz. Düşlerinizi, maksatlarınızı, yapmak istediklerinizi, şükrettiklerinizi, hissettiklerinizi, usunuza ne geliyorsa hepsi olur. İsterseniz “Bugün yazacak hiçbir şeyim yok ama yeniden de sınıyorum, bakalım neler yazabileceğim…” diye başlayın, fark etmez. Sözcüklerin kalemden akıp gittiğini ve hiç zorlanmadan tümcelerce yazı biriktirdiğinizi göreceksiniz.
Kesintisizliği kendinize misyon edinin. Bir gün yazıp iki gün yazmamazlık yapmayın. Kendinize alan okuyun, her sabah yazmak için kendinizi harekete geçirin. Bir süre sonra alışkanlığa dönüştüğünü ve kendiliğinden rutininizin içinde yer edindiğini fark edeceksiniz.
Yazarken çabuk etmeyin. Bir an evvel bitsin, yapıp başından kalkayım diye düşünmeyin. Saate odaklanmayın, zaman geçiyor diye kaygılanmayın. Sabah kendinize ayırdığınız o yarım saati tüm dikkatinizi yazmaya ayırarak geçirin. Başka bir şeyler tasarlamayın, sonradan yapacağınız işleri tasa edinmeyin.
Üç sayfa yazmaya gayret edin. Belki başlarda üç sayfayı doldurmak zorlayıcı olabilir ama bir süre sonra siz daha fark etmeden sayfalarca yazdığınızı görünce emin olun şaşıracaksınız.
Yazmayı tamamladıktan sonra yazdıklarınızı düzenlemeyin. Tekerrür tekerrür okuyup “Burası olmamış, bunu sileyim…” demeyin, yazılarınızı karalamayın. “Başkası okursa ne düşünür?” diye kaygılanmayın. İlk ne yazdıysanız, içinizden geldiği gibi orada kalsın, değiştirmeyin.
Tüm bunlara dikkat ederek Sabah Sayfaları’nı yazmaya başladığınızda “Bana ne verim sağlayacak?” diye düşünüyorsanız sizi fazla merakta vazgeçmeden hemen Sabah Sayfaları’nın yararlarından bahsedelim.
Sabah Sayfaları’nı rutin haline getirmenin yararları
Sabah rutininize ilave edeceğiniz bu alışkanlık, her şeyden evvel güne kendinizi çok daha huzurlu hissederek başlamanıza destekçi olabilir. Kafanızda sizi rahatsız eden, içinize kurt düşüren veya başkaları ile paylaşmaktan çekindiğiniz ne varsa onları içinizden atmak, derin bir hafifleme hissiyle tanışmanızı sağlayabilir. Belki kendinize dahi itiraf etmekten ya da sesli söylemekten sakındığınız düşüncelerinizi dışarıya çıkarmak hiç fark etmediğiniz bir güzergahınızı keşfetmenizi sağlayabilir. Özünüze dönmek, kalbinizin, usunuzun derinlerinden kalmış kaygıları su suratına itmek ağır yüklerinizden sizi kurtarmak için yol gösterici olabilir.