Özellikle nereye gideceğinizden emin olmadığınız bir yol ayrımında ya büyük bir kararın eşiğindeyken ‘keşke içimden gelen o sesi dinleyebilsem’ veya ‘ne yapmam gerektiğini bir biçimde öğrenebilsem’ diyorsanız size kılavuzluk etmesi için sezgilerinizi güçlendirebilirsiniz. Üstelik en zahmetli, umutsuz sezdiğiniz zamanlarda dahi sezgilerinizden efor alabilirsiniz. İşte sezgilerinizi kuvvetlendirmenize ve daha iyi kullanmanıza takviyeci olacak ipuçları:
1. Yavaşlayın
Bitkin veya tükenmiş seziyorsanız, sezgilerinizin iyi çalışması pek olası değil. Zira, zeka sezgiler için muhteşem bir yuvadır ve zeka rahat olmadığında sezgiler de rahatça sarihe çıkamaz. Yavaşlayın, zihninizi meşgul eden ne varsa susturun. Dünyadan uzaklaşın ve kendinizi gevşetin. Durgunluk, sezgilerin en tesirli yakıtıdır.
2. Meditasyon yapın
Hepimizin birtakım sezgisu baskın becerileri; yaşam süresince kılavuzluk etmeye çalışan o minik, saklı kalmış sesi var. Ancak dünya kafamızı o kadar çok düşünceyle doldurur ki sonunda o sesi dinleme alışkanlığımızı kaybederiz. Meditasyon pratikleri, zihni serinkanlılaştırmanın ve o sese kulak vermenin tesirli bir yoludur. Düşüncelerinizi susturduğunuzda, iç sesinizi daha net ve kolay bir biçimde dinleyebilir, sezgilerinizin önünü açabilirsiniz.
3. Düşlerinizi boş vermeyin
Düşler, beynin günden çoğala kalan bilgileri operasyona biçimidir; hatıralar, tecrübeler, duygular, semboller, insanlar, eşyalar, hayaller, acılar, istekler ve çok daha aşırısını barındırabilir. Haliyle düşlere dikkat etmek, açıkgöz olduğumuzda ulaşamayacağımız bilgileri sağlayabilir. Yatmadan evvel, düşüncelerinizi çözülmemiş mesele veya meselelere çevirin. Yatarken muhtemel alternatifleri veya çözümleri düşünün. Gözlerinizi kapatın ve gerisini düşlerinize vazgeçin. Uyandığınızda neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair güçlü bir şeyler hissetmeye başlayabilirsiniz. Özellikle tamamen çıkmazda olduğunuzu düşündüğünüzde sezgilerinizin sesini yükseltmek için düşleriniz en güçlü yaveriniz olabilir.
4. Negatif düşünmeyi vazgeçin
Zihnimizin içinde çevremizde gördüğümüzden değişik apayrı bir dünya olduğu kesin; kimi zaman daha iyi daha kimi zaman daha makûs; nedeni ise düşünceler. Düşünceler, ne kadar makûslaşırsa başka bir deyişle negatifleşirse zekâ da o kadar makûslar; haliyle sezgilerin de iyileşmesi olası olmaz. Pozitif düşünceler ise sezgileri yeşertmeye takviyeci olur. Negatif düşüncelerin girdabına çekildiğinizi sezdiğinizde hemen odağınızı değiştirin, aksi halde sezgileriniz körelebilir.
5. Anlamın bir hududu olduğunun farkına varın
Mana, duyularla idrak edilebilen bilgilere sabreder; başka bir deyişle bildiğimizin ötesine geçemez, bilgileri hudutlandırır. Sezgi ise öğrenilenin, duygu ile idrak edilenin ötesinde bir yerdedir ve hududu, çizgisi, limiti yoktur. Anlamın bir noktada bittiğini fark ederseniz sezgilerinize daha şans tanımak için kendinizi motive edebilirsiniz.
6. Beyninizin sağ tarafına ağırlık verin
Çoğumuzun bildiği üzere beynin sol kısmı tahlil, manasal düşünme, rasyonel kararlar gibi manaya, asıllığa sabreden süreçlerle ilgilenirken; sağ kısmı yaratıcılık, duygular, hisler ve sezgiler ile alakalıdır. Yoğun olarak sol beyin desteklendiğinde sağ kısım zayıflayabilir; haliyle sezgiler de. Bu sebeple beyninizin sağını harekete geçirecek meditasyon, müzik, sanat aktiflikleri ve eşi etkinliklerle zaman geçirerek sezgilerinizin sesini yükseltebilirsiniz.
7. Anda kalmaya çalışın
Mindfulness, başka bir deyişle şuurlu farkındalık, artık hayatımızın hemen hemen her alanında karşımıza çıkan bir kavram. Dikkati, şuurlu bir biçimde şimdiki ana vermek anlamına gelen mindfulness ile zihninizi şimdiki zamanın içerisine sürükleyebilir ve geçmiş ya da gelecekle meşgul olan akılsal hengameyi eksiltebilirsiniz. Sezgi, dikkat pratiğinde büyür; bu sebeple anda kaldığınız her an sezgilerinizi kuvvetlendirebilirsiniz.
8. Bağırsak sıhhatinize özen gösterin
Evet, sezgiler mi bağırsak mı demeyin; çok rakamda araştırma bağırsakların ikinci beyin olarak değerlendirildiğine vurgu yapıyor; nedeni ise iyi oluş halimizi doğrudan etkilemesi. Sıhhatli bir sindirim sistemi zeka sıhhatinizin yanı gizeme sezgilerinizi kuvvetlendirmek için de oldukça ehemmiyetli. Stresi eksilterek ve bağırsak sıhhatini destekleyen yüksek lif içerikli besinlerle beslenerek sindirim sisteminizi destekleyebilir; bağırsak-beyin arasındaki iletişimi kuvvetlendirebilir, sezgilerinizi iyileştirebilirsiniz.
9. Güneşi selamlayın
Evet, ananesel yoga ve meditasyon tekniklerinin yanı gizeme 12 yoga duruşundan oluşan bir set olan Surya Namaskar veya Güneşi Selamlama da sezgileri kuvvetlendirmekte ehemmiyetli bir role sahip. Sezgisu baskın kabiliyetlerinizi doğrudan etkileyen bir asap kitlesini uyaran ve programlı uygulandığında midedeki solar pleksus ismi verilen çakrayı harekete geçiren Güneşi Selamlama ile sezi kabiliyetlerinizi geliştirebilirsiniz.
10. Kitaplardan yararlanın
Kitaplar, her alanda olduğu gibi sezgilerimizi geliştirmek, onları doğru kullanmak ve keşfetmek için de ehemmiyetli yol göstericiler. Bilimsel araştırmalar ve uzman görüşleriyle dolu, sezgiler dünyasına giriş yapmak ve apayrı bakış açıları kazanmak istiyorsanız bu mevzuda kaleme alınmış en iyi kitaplara göz atabilir, dilerseniz hemen okumaya başlayabilirsiniz. Kitap adlarının üzerine tıklayarak kitapları araştırabilirsiniz:
Blink: The Power of Thinking Without Thinking – Malcolm Gladwel
Educating Intuition – Robin Hogarth
Tehlike Savvy: How to Make Good Decisions – Gerd Gigerenzer
Gut Feelings: The Intelligence of the Unconscious – Gerd Gigerenzer
Thinking, Fast and Slow – Daniel Kahneman
11. Sezgilerinizi görmezden gelmeyin
Son olarak, belirsizin fobi verdiği, insanın meçhul her şeyden korktuğu, çekindiği öğrenilen bir asıl olsa da bu meçhullük fobisinin sezgilerinizi göz arkasını etmenize neden olmasına izin vermeyin. Görmezden gelinen sezgiler, bir vakit sonra kaçar gider. Sezgiler, çekingen çocuklar gibidir ve kaçmaya çok yatkınlardır. Şayet siz onlardan kaçarsanız onlar da sizden kaçar. Kuvvetlenmeleri için onları kabul etkeniz, görmeniz ve onlara alan açmanız gerekir.
Unutmayın; sezgiler dikkat, farkındalık ve suskunluk pratiğinde çalışır. Onların yükselmesi için kalan her şeyin azıcık sesini kısmak gerekebilir; evvel zihnimizin, sonra ise dünyanın. Merak etmeyin, tüm bunları sınadıkça sezgilerinizin kuvvetlendiğini her geçen gün fark edecek ve sezgilerinize daha fazla güvenmeye başlayacaksınız.
İlave Etmekte fayda var ki sezgiler güçlü yol göstericiler olsa da bu gidişat onları her zaman âmâyı âmâsına takip etmek gerektiği anlamına da gelmez. Aklıselim ve rasyonellik balansını kullanmak her zaman ehemmiyet talep eder; yaşamınızda doğru bir ilerleme ve gelişim için her ikisinin de balansına gereksiniminiz olduğunu unutmayın. Hem sezgisu baskın hem de rasyonel tarafınızı faal tutarak hayat yolunuzu aydınlatın.