Değişik araştırmalar para ve mutluluk arasındaki ilişkiye dair değişik neticeler ortaya çıkarıyor, peki, wellness dünyasının nabzını yakalayan Evrensel Wellness Institute bu mevzuda ne diyor? Evrensel Wellness Institute’da yer alan ekonomist Thierry Malleret’in kaleme aldığı bir yazıya göre, para ile mutluluk veya öznel refah arasında belirgin bir iletişim var; ancak emin bir eşiğe kadar. Yeterli ölçüde parasal birikimi olmayan herkes için finansal sağlık, öteki tüm sağlık cinslerine ulaşmaya giden kritik bir yol; zira finansal yoksunluk halindeyken fiziksel ve zekasal olarak iyi sezmek ihtimalsiz. Öte yandan, para ve mutluluk arasındaki ilişki kazanç ölçeğin altına indikçe daha güçlüyken; kazanç merdiveninde yukarıya çıktıkça daha cılız, zira artan kazancın bir hayli götürüsü de var.
Takribî on sene evvel, ekonomi alanında Nobel Mükâfatı sahipleri Angus Deaton ve Daniel Kahneman yaptıkları bir araştırmada senelik 75.000 doların bugünün takribî 100.000 doları bir ferdin günlük yaşamını optimize eden bir ölçü olduğunu ve aşırıdan rastgele bir ölçünün endişe, evham, stres gibi negatif duyguları eksiltme ihtimalinin düşük olduğunu buldu. Başka Bir Deyişle, bu eşikten sonra fazla kazanç, negatif duygu ve vaziyetleri eksiltme mevzusunda güçlü bir tesire sahip değil. Öteki yandan Oxford Üniversitesi Refah Araştırma Merkezi müdürü Jan Emmanuel De Neve ve dostları, yaptıkları çalışmaların neticesinde para-mutluluk çarpığında ‘doyma noktasının’ takribî 120.00-140.000 dolar arasında olduğunu ve bunun üzerinde bir kazançta çarpığın düzleştiğini ortaya çıkardı. Başka Bir Deyişle, bir noktaya kadar parayla beraber artan mutluluk, bir noktadan sonra sabit izledi. Bu çalışmaların daha da ötesinde bazı araştırmalar ise para-mutluluk çarpığının, doyma noktasından sonra düz izlemediğini aksine çarpığın alt doğru gitmeye başladığını öne sürüyor. Öteki bir deyişle, hayatı optimize eden bir kazançtan sonraki her bir kuruş, mutluluğun düşmesine neden olabiliyor. Afallatıcı gelse de elde edilen bu belirtiler mutluluğun parayla satın alınamayacağını dikkat topluyor. Peki, bu neden olabilir?
Thierry Malleret’e göre, bu vaziyetin sebebi mutluluğun veya genel iyilik halinin, hem pozitif duyguları tecrübelemek hem de negatif duygulardan sakınmakla alakalı olması. “Çok parası olanlar gerçekten değer verdiğimiz şeyleri dostluk, aşk, zaman gibi şeyler satın alamayacaklarını öğrenirler. Ayrıca çok paranın başkalarıyla ilişkilerimizin tabiatını bazen ‘zehir’ bulaştırarak değiştirdiğini de bilirler.” diyen Malleret, yazısını ‘para ve mutluluk arasındaki ilişki doğrusal değildir ve şahıstan şahsa değişir’ lafıyla noktalıyor.
Çağdaş dünyaya baktığımızda çoğu şeyi yapmak için paraya gereksinimimiz olduğu su götürmez bir reel; ancak bu gidişatı nihayetinde paranın mutlulukla iletişiminin, kendi başına doğrudan mükâfatlandırıcı olmaktan ziyade, emele giden bir taşıt olarak daha dolaylı olduğunu söyleyerek açıklamak muhtemel…