Bağışladığınızda gerçekten içinizde bir şeyleri halledip, tüm duygularınızla yüzleştikten sonra mı bu kararı alıyorsunuz yoksa mecburi olduğunuz için, münazaradan, tedirginlikten kaçmak için mi? Konutluluk ve aile terapisti Dontea Mitchell-Hunter’a göre çoğu insan onları kızan, kıran bir vaziyet karşısında utanç ya da kabahatlilik gibi negatif duyguları sezmekten sakınmak için kendini yatıştırmaya çalışıyor; başka bir deyişle aslını bağışlamıyor ama -mış gibi yaparak geçiştiriyor. Öte yandan ünlü muayenehane psikoloh Aimee Daramus’a göre ise bazen insanlar özellikle çok değer verdikleri bir şahıs tarafından gücendiklerinde, bu üzülmenin nedeni olarak kendilerini görebiliyor; başka bir deyişle kabahati kendilerinde arıyor. Bu sebeple tüm kabahati kendileri üstlendikleri için natürel olarak karşı tarafın bağışlanmasını sağlıyorlar. Her iki gidişatta da ortaya çıkan affetme, reelleri yansıtmıyor. Aksine, bu cins bağışlayış şahsın henüz kendine zaman tanımadığını ve iyileşemediğini gösteriyor. Burada yapılması gereken şey ise gücenmiş duyguların üstesinden gelmek. Başka Bir Deyişle, tüm duyguları kabul etmek, sezmek, belirlemek ve kavramaya, analiz etmeye çalışmak.
Öteki yandan, toksik bağışlama, bir özrü kabul etmeye gerçekten hazır olmadan çok erken sunulan bir bağışlama cinsi olduğundan bunu hakikat bir bağışlamaya çevirmek için ‘zaman’ gerekir. Birisi sizi gerçekten incittiğinde kendinizi hemen bir şeyler yapmak zorunda seziyorsanız bu alışkanlığınızı bir kenara vazgeçmenizde fayda var. Ne düşünüyorsunuz, ne seziyorsunuz, gerçekten bağışlamak istiyor musunuz, bağışladığınızda ilişkinizin nasıl devam edeceğini hipotez edebiliyor musunuz, karşınızdaki bireye güvendiğinizden emin misiniz, bundan sonra aynı biçimde sizi kırmayacağı mevzusunda ona güveniniz bütün mü, tüm bu sualleri yanıtlamak için kendinize lüzumunuz alan zamanı tanıyın. Bu cins bir iç gözlem, hem ne kadar gücenmiş olduğunuzu kavramanıza hem de aranızdaki ilişkiyi değerlendirmenize ve en doğru kararı almanıza takviyeci olabilir. Bazen, çocukluktan gelen derin yaralar, hayatın sonraki yarıyıllarında muhtelif vaziyet veya hadiselerle tetiklenebilir. O surattan, lüzum dinlediğiniz kadar zamanı kendinize tanımanız derinlerinize inmenize destek olur.
Kendinize duygularınızı belirlemek, acınızın orijinine inmek ve sizi inciten şahıs ile aranızdaki ilişkiyi değerlendirmek için alan ve zaman tanıdığınızda toksik bağışlamayı hakikat bir bağışlamaya çevirebilirsiniz. Bu mevzuda güvendiğiniz birinden destek alabileceğiniz gibi bir uzman ile de manevi yolcuğunuza rehber bulabilirsiniz. Nefret, kin gibi negatif duyguları uzun müddet taşıyarak kendinize yük etmeyin ama bağışlayarak da daha sonrası için kendinizi daha korunmasız bir hale getirmeyin. Her şey için en doğru zamanı bulmanıza takviyeci olacak rehberinize dönün: Kendinize.